Doğum

Şarkı bittiğinde başka biri gibi uyandı. Yeni bir kişiydi o, normal değildi. Hastalıklı tüm yönlerimi ona yükledim. O artık yeni biriydi. Ben artık normaldim ama ben artık ben değildim, işin kötüsü de bu. Onun kötü olmak gibi bir niyeti yoktu. İyi ve kötüyü tanımlama acizliğine bile katlanmazdı.

Karşı karşıya geldik ve yenildim kendime. Kendim kazandı da, öylece durup bakıştık birbirimize. Bir şey yokmuş gibi davrandık, pek normaldik. Ama biz hiç normal olmamıştık. Alışılagelmedik bir şeydi bu. Bir bölünme veya ayrışma. Bir erkek çocuk dünyaya getirdim. İçimden çıkıverdi, doğumuna bizzat şahit oldum. Ne kadar zorlu bir şekilde doğduğunun farkındayım, acısını bizzat çektim. Onu anlayabiliyorum ama onun beni anlama zahmetine gireceğini sanmıyorum. Hatta eminim, onu o kadar iyi tanıyorum ki. Onun kızgınlığını, şaşkınlığını hep ezbere biliyorum.

Bir şarkı daha bitti, şimdi daha başkaydı. Değişimini tamamlamak üzereydi, eskisini saydırıp, üzerine az çok bir para konup bir üst modele sahip olunan çamaşır makinelerinden biriydi şimdi. Az kaldı, bir kaç şarkı daha. Ondan sonra, Elveda demek için bir kaç saniyesi olacaktı, acele etmesi gerekecekti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Acıma duygusu

Bazen Saçmalarım

Hasta Adamın Güncesi